“Niçin insanlar , bir konudan söz etmek için hemen bu budalacadır, şu akıllıcadır, bu iyi , şu kötüdür, demek zorunda ? Bu ne anlama geliyor?
Yargıladığınız eylemin içsel koşullarını araştırdınız mı ? Eylemi meydana getiren , onu bir zorunluluk haline getiren nedenleri kesin olarak belirleyebiliyor musunuz? Eğer böyle yapmış olsaydınız ,yargılarınızı öne sürerken bu kadar aceleci davranmazdınız’ Goethe
Havada cehalet kelimesi dolaşıyor
Ne demek cehalet, neye benzer, içine –ardına bakılıyor mu sorulmadan bu durumdan öğrenmek mümkün mü ?
Kendisine yapılan yanlış ilk yardım nedeniyle sakat kalan insanların hikayelerini hatırlarsınız.
Hatalı eylem seçiminin ( eylemde yeterlilik kıstasını gözden kaçarak alınan eylem ) niyetten bağımsız istenmeyen-amaçlanmayan sonucun oluştuğu durumlara bir örnek.
İçinden geçtiğimiz zamanların açık ettiği bir sorun, hayatta kalmayı istemek değil bu isteğe ters eylemi aldığının farkında olmamak olabilir.
…
Suya düşen ( kendisiyle ne yapacağını bilmediği bir durumun içine düşen ) ne ister ?
Hayatta kalmak, sağ çıkmak
Suya düşenin , yüzme bilmediğini ve bunun farkında olduğunu düşünelim; çünkü insan bazen bildiğini de zanneder ) Öleceğim korkusuyla çırpınır(sa) boğularak ölür, teslim olursa su onu kaldırır.
Bilmediğimiz bir durumun içinden geçerken
, bilmediğinin farkında olmak ve bu farkındalıkla gerektiği yerde teslim olmayı bilmek ( kurallara-tedbierlere uyum dahil ) bu yüzden değerli ( bildiğim kadar varım’a bir meydan okuma, değil mi )
Hayatta kalırsa kişi yazsın elbet, ‘yapılacaklar listesi’ ne , yüzme öğrenmeyi’ ( bu deneyim sana ne ekledi , öğretti ? )
O halde, korkan için korkunun içinden geçerken kendisini “beni al” diye dürtene sorusu;
“Benim-bizim amacım(ız) ne
Bu eylem beni-bizi bu amaca götürecek mı”
…
Güvende hissetme, iyilik halimizin en temel gereksinimlerinden.
Güven duygusu zedelenen bir insan ne kadar-nasıl mantıklı davranabilir? ( korku, güvenin olmadığı yer değil mi? )
Suya düşen panikler, çünkü yaşamının tehlikeye düştüğünü- güvenliğine tehdit algısını hisseder.
O halde güven duygusuna hasar, panik hareketini açıklama çabalarında hatırlanmak durumunda…
Gündemde geçen, kurallara tabi olmama, uyumsuzlukların güvensizlik temasıyla ilişkili olduğu görülebilir, insan neden teslim olmaz’a cevap güvenememek ise.
“Neye güvenmeli, nasıl güvenmeli , güveni sarsıldıysa nasıl onarmalı ?”
Sorularını da ele almak durumundayız.
**
İrdelemeye devam edelim;
Bir duygu yükseldiğinde ( konu itibariyle korku) aklı devreye sokarak duyguya soru sormamak , duyguyu işlememek , eylem seçimini zorlaştırıyor. Duygusal olgunluk, duyguların farkındalık ve yönetimi bu noktada beliriyor.
Aklı kullanmama durumunun arkasında, onu kullanmayı bilmemek, geliştirme yol-yöntem araçları üzerine çalışmamış olmak, nedeniyle da duruyor.
*
İnsan eylemlerinin azmettiricilerinden korku, akıl vicdan sağduyu ile ele alınamadığında, aklın araçları geliştirilmediğinde, insanın niyeti iyi (?) olsa da eylem-sonuçlarının yıkıcı olması mümkün. Kötü denilen sonucunda zarar ziyan getirense, cehalet denilenle kötülük benzer sonuçları doğurmakta.
‘Ben-Sen-Biz’
Benle biz biri birini etkiler, etkileşir
Ben bizden hem ayrıdır ve hem onun parçası…
…
Benim beni düşün(e)mememle, biz’i düşünmeyişim,
Senin bizi düşün(e)memenle, kendini düşünmeyişin iç içe…
…
Hem kendine ve hem bize sorumlusun
Hem kendime ve hem bize sorumluyum
—
Anlayışa varmayan yargı,
Tedaviye yürümeyen teşhis neye yarar
‘Ayna ayna söyle bana….’
#birdirlik
11.4.2020
A.A.Topçu
‘