Sessiz, söze gebe;
Potansiyel ve kendisinden doğan,
Dedim…
*
Birikmiş, ancak anda sözünü etmediğimiz üzerinden konuşuruz. B ve a, yanyana gelir de nasıl Ba okunduğundan söz edilmez, ‘baba’ derken. Evvelden inşa edilmiş ( dil ) aracıyla cümleler kurar, fikirler paylaşır , yeri gelir ayrışırız. Burada, bilinenden gelen , ortak kabulde olduğu için söz edilmesine gerek duyulmayan içkin, sessiz bir temelden yürürüz.
Sessizliğin bilmekten değil, bilmemekten gelen halleri de var; bilinmeyenle-bilmemekle hizalı , suskun…
Denileni kavramak, konuşulanı olduğu kadar susulan-sessiz’i duymayı da kapsıyor mu ? İnsan , hem konuştuğu hem sustuğundan mürekkep, bilindiği kadar muamma, bilinen bir muamma, ise…
*
Bir tablo düşünün; tuval olan zemin suskun, beyaz, sessiz bir boş… Üstüne renkli kelimeler dökülecek insan dilinden….
Beyaz boş zeminin, rengi gösterdiği gibi, sessizlik sözü mümkün ve görünür kılan.
Olağan sessize taammülsüz gürültü,
zemini inkarda, nahoş bir kokuyu bastırmak için sıkılan parfüm gibi duyulmaz mı,
bazen
#OlağansessiZ
28.9.2020
A.Arin