DOĞAL İBRETLİKLER SERİSİ-Tembel Hayvan

‘İsim dediğin nedir ki?Eh ölümcül bir günahla eş anlamlıysa çok şeydir.

Zavallı tembel hayvan dünyanın en feci günahlarından biriyle damgalandığı andan itibaren lanetlenmişti. Ama tembel hayvan kötü şöhretli ismini almadan önce bile esrarengiz doğası bu hayvana yüklenen en sert sözlerden bazılarına ilham kaynağı olmuştu. Hele ki kimseyi rahatsız etmeyen, Orta ve Güney Amerika ormanlarında sakin bir hayat sürmeye çalışan bu sessiz, vejateryen, barışçıl ( hem de ağaçlara sarılma hareketinin öncüsü ) bir hayvan için bu darbe bilhassa belden aşağıydı.

Tembel hayvanın ilk düşmanlarından başlıcası, İspanyol şövalye Oviedo Valdes’ti. Tembel hayvanı hiç beğenmemiş , belki de tadını eksik bulmuş ve ‘dünyada görüp görebileceğiniz en aptal hayvan’ diye tarif etmişti.Tembel hayvanları saatlerce mutlu mesut izlemiş biriyim ve hipnotize edici bir yavaşlıkları olduğunu, sanki tutkal içindeymiş gibi ( yada belki tutkaldan bir fırt çekmiş gibi ) hareket ettiklerini onaylayabilirim. Saatteki hızları 0.3 km. Bir tembel hayvanın doğru isteklendirme sayesinde ağacın tepesine şaşırtıcı bir hızla tırmandığını gördüm. Ama saatte 1.5 km hızla gitmeleri fiziksel olarak mümkün değil çünkü kasları ağırkanlı olacak şekilde tasarlanmış. Evcil kedi gibi aynı boyutlardaki bir memeliden yaklaşık 15 kat yavaşlar. Tembel hayvanları ağaçlarda görmek , Kuğu Gölü’nü yavaş çekimde izlemek gibi ; bir tai chi ustasının zerafeti ve hakimiyetiyle parmak uçlarında dönüyor, süzülüyor, dallardan sarkıyorlar. Ama tembel hayvanı çevirip ‘doğru’ yola getirirseniz yer çekimi yüzünden itibarları darmadağın oluyor. Bacakları yere sere serpe yayılıyor ve sanki düz bir düzeyde dağa tırmanır gibi kollarındaki kancalardan güç alıp kendilerini ileri doğru sürüklemek zorunda kalıyorlar. Bu zahmetli hareket şekli , erken çağlardaki doğa bilimcilerin tembel hayvanla ilgili acınası fikrinin asıl sebebiydi: hayvan yanlış yerde gözlemleniyordu.

*Oviedo ‘oysa ne pençeler ne de ayaklar bu hayvanı taşıyor. Bacakları o kadar küçük ve vücudu o kadar ağır ki hayvan karnını yere sürte sürte gidiyor’ demişti. Tembel hayvanlar gerçekten de 4 ayaklı. Dünyanın tek baş aşağı sallanan dört ayaklı hayvanları onlar. Tüylü bir hamağın hayvan bedeninde can bulmuş hali olarak, ağaçlara tutunup sarkacak şekilde evrim geçirmişler. Bunun sonucunda, bizdeki triseps gibi uzuvları sertleştiren ve uzaktan ağırlığa dayanıklı ekstansör kaslara neredeyse hiç ihtiyaç duymaz olmuşlar. Yerine, sadece bisepsimiz gibi dallara tutunduklarında onları çeken retraktör kaslarla idare ediyorlar. Bu alışılmadık sistemde, dik durmaya yarayan kas kütlesinin yaklaşık yarısı gerekiyor, bu da tembel hayvanların neredeyse hiç enerji harcamadan uzun süre sarkabilmesi demek. Üstelik onlara şaşırtıcı bir kuvvet ve çeviklik veriyor. Dik bir ağaç gövdesini sırf arka ayaklarıyla kavrayabiliyorlar. Bir tembel hayvan araştırmasının dediğine göre, bu numara insanlar tarafından yapılabilseydi, ‘ sirkte sergilenecek kadar olağanüstü’ olurdu. Oviedo galiba tembel hayvanları hiç ağaç üstünde görmemiş.

Hristiyan kilisesi o sıralar yedi ölümcül günah kavramını pazarlamaya başlamıştı, ama manevi ve fiziksel tembellik anlamına gelen ve aynı zamanda tembel hayvanın İngilizcesi olan “sloth” henüz listelerde zirveye yerleşmemişti. Nihayet 17. yy da yıllar süren tartışmaların ardından kutsal otoriteler son yediliye karar verdi. Dört numaraya kıvrılan tembellik Katolik kaşiflerin bu yabancı mahluk için akılda kalıcı yeni bir lakap bulmasına ilham kaynağı oldu. Tembel hayvanı günahla ilişkilendirmeye başladıklarında, hayvanın tuhaf biyolojisine duyulan hoşgörülü anlayış hepten rafa kalktı.Ardından gelen büyük taciz dalgası, yine Fransız aristokrat Kont Leclere sayesinde tumturaklı zirvesine erişti. Kont, ‘yavaşlık, aptallık, ve hatta müzmin acı, tembel hayvanın kaba saba biçiminden kaynaklanmaktadır”diyordu. Kont’un fikrine göre, tembel hayvan, tüm hayvanlar arasındaki en alçak var oluş biçimiydi : Bir kusurları daha olsa, var olamazlardı.”

Kont bu sözleri Darwin in Türlerin Kökeni adlı kitabı doğal seleksiyonla ilgili radikal fikriyle dünyayı sarsmadan yüzyıl önce yazmıştı. Kont un deyişiyle tembel hayvan diğer tüm hayvanlara kendine has mükemmel şeklini veren popüler güçlerin hepsini ıskalamış duruyordu, var olmak için gereken kuvveti zor bulan tembel hayvanın kaderi, evrim sapması olarak yazılmıştı. *Tembel hayvanların yumuşak karnım olduğu sır değil, enteresan yaşam tarzlarını tek kelimeyle büyüleyici buluyorum. Ancak böylesine kusurlu görülen bir canlının nasıl olup da zayıfları acımasızca ayıklayan doğal seleksiyonun zorlukların atlatıp hayatta kaldığını sık sık açıklamam isteniyor. Bu noktada soğukkanlılığımı toplayıp tembel hayvanların kusurlu bir kalıntı olmadığını açıklıyorum. Onlar makul bir zindeliğe sahip, iki cinse ayrılmış altı canlı türü bulunan , fakat son derece aşağılayıcı lakaplar takılmış bir grup hayvan : choloepus ( yani sakat ) tembel hayvanlar ve bradypus ( ağırkanlı ) tembel hayvanlar.Sakatlar ve ağırkanlılar aslında, genetik bakımdan kedilerle köpekler kadar farklı, yaklaşık 30-40 milyon yıl önce evrim ağacının farklı dallarında, birbirlerinden ayrılmışlar. Yine de aynı baş aşağı ağır çekim hayatı paylaşmaya devam ediyorlar. İki kez evrim geçirmeye değer olduğuna göre böyle bir adaptasyonun bazı avantajları olmalı.Choloepuslar’ın ayaklarında 3, ellerinde 2 parmak bulunuyor. Okşanmayı sevmezler ve tanıdık olmayan bir şey yaklaşırsa ağızları açık halde tıslayarak son derece korkunç dişlerini gösterirler. Kancalı ellerinin yanı sıra koskocaman pis dişleri de berbat bir yara açabilir. Neyse ki ağır çekim tokatlarından kaçmak çok kolay.Bradyapus ( ağırkanlılar ) yani 3 parmaklı tembellerin hem el hem ayaklarında 3 parmak bulunuyor. Ortaçağ tarzı saç kesimleri ve sarsılmaz bir gülümsemeleri var(öfkelendiklerinde bile )*Tüm tembel hayvanlar, Uzay Yolu filminden fırlamış gibi duran adları ve uyumlu bilim kurgu tarzı görünüşleriyle eski çağlardan kalma bir memeli üst takımı olan Xenathaya mensuptur. Bu müthiş eklektik grupta, bizim gezegene ait değilmiş gibi görünen en uçuk kaçık canlılardan bazıları yer alıyor: armadillolar, karıncayiyenler ve tembel hayvanlar. Modern Çağın aykırılarından oluşan bu antika grubun görünürde hiçbir ortak yanı yok. Ama yakından inceleyince, hepsinin minik bir beyni, belirgin diş eksikliği ve dışardan görünmeyen testisleri olduğu ortaya çıkıyor. Neyse ki bu kez kötüleyici özelliklerine göre değil birleştirici özelliklerine göre isim verilmiş : sıra dışı esnek omurgaları ( Xenartha ‘tuhaf eklemler ‘ demek).Bu tuhaf üst takım, acayipliğini yaklaşık 80 milyon yıl önce yalıtılmış bir ortamda, ortak bir akrabadan evrilmesine borçlu. O dönemde, Güney Amerika kendini Afrika’dan yeni koparmış bir adaydı. İlk tembel hayvanlar bin yıl boyunca bu ilkel ormanlık arazide gelişti ve zamanla her biri eşsiz bir nişi dolduran yüzden fazla tür ortaya çıktı.Yaklaşık on bin yıl önce bu Jumbo tembel hayvanları hepsi kayboldu ve geriye sadece bugün bildiğimiz bir avuç minik ağaççıl kuzeni kaldı. Bir ara herkes son buzul çağı yüzünden nesillerinin tükendiği konusunda hem fikirdi, ama bu doğru değil: büyük ihtimalle onları yedik. Güney Amerika yaklaşık 3 milyon yıl önce Kuzey Amerika’yla çarpıştıktan sonra bazı karasal tembel hayvanlar bu yeni topraklarda koloni kurmak için kuzeye doğru salına salına ilerlemeye başladılar. Ellerinde mızraklarla güneye akın eden aç insanlar bu hantal et yığınlarının boyutunu görünce ağız şapırdattılar. Böylece binlerce yıl doğal yırtıcılar olmadan hayatta kalan bu savunmasız devlerin sonu mangalda bitti. Diğer olasılıksa kara parçaları birleştiğinde bizim hastalıklarımıza yenik düşmüş olmaları. Hayatta kalan yegane tembel hayvanların ağaç tepelerinde gizlenecek kadar küçük oldukları için bunu başarmış olmaları akla yatkın geliyor.”Onlar hayatta kalmayı başaranlar ” diye açıklamıştı İngiliz tembel hayvan bilimcisi Becky Cliffe. Hayatta kalmalarının sırrının özü ise tembel doğaları.’

**

“Sanki insanlar tembel hayvan hakkındaki gerçeği bilmek istemiyor gibi. Tembel ve aptal olduklarını düşünmek çekici geliyor “ diyor Becky; “ Bilim insanları olarak tembel hayvanın hep bu şekilde resmedildiğini gördükçe,  canımız sıkılıyor çünkü doğru olmadığını biliyoruz.” Tembel hayvanın tembelliğini anlamak için önce midesine bakmamız gerektiğine inanıyor. Tembel hayvanlar neredeyse tamamen yaprakla besleniyorlar. Bu yaprakların çoğu yenmemek için sert ve genellikle son derece zehirli olacak şekilde evrilmiş. Yaprakla beslenen hayvanlarla yapraklar arasındaki savaşta tembel hayvanın silahı Budaya benzeyen kocaman göbeği. Tembel hayvan geviş getirmiyor besinleri uzun uzun çiğnemiyor, 3 parmaklı tembel hayvanın dişler yok ve arka dişleri dübel adar.  Tembel hayvanların mideleri hiç çiğnenmemiş yaprakları kabul edebiliyor , tüm memeliler arasında sindirim hızı en yavaş olandır. Memelilerin çoğunda sindirim hızı vücut ölçüsüyle orantılıdır, yani büyük hayvanların besinleri sindirmeleri uzun sürmelidir. Görünüşe bakılırsa tembel hayvanlar bu kuralı şahane bir şekilde bozuyorlar “ diyor Becky.  Tembel hayvan midesinin yapraktaki selülozu ve toksinleri parçalaması iki haftadan uzun sürüyor. Daha hızlı olursa karaciğeri başa çıkamayabilir ve hayvan kendisini zehirleme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Öğünlerinin büyük kısmını oluşturan yapraktaki kalori değeri düşüktür. ( yaklaşık 160 kalori ) ve bu da güde bir paket cipse karşılık gelir. Yani tembel hayvan mümkün olduğunca az enerji harcayacak şekilde evrilmiştir. Onlar doğanın yerinden kalkmayan tembelleri, ağaçlarda takılıp yedikleri yaprakları yavaş yavaş sindiriyor ve gereksiz zahmetten ısrarla kaçınıyorlar. Ayrıca inanılmaz yavaş bir metabolizmaya sahip ve hızları kendi boyutlarındaki bir memeliden beklenenin yaklaşık yarısı kadar Vücut ısıları düşük , çoğu memelinin 36 derece iken onlarınki 28-3 derece arasında. Becky’nin dediğine göre çok ekonomik hayvanlar. Görünüşe göre metabolik hızlarını yükseltip kendilerini ısıtabiliyorlar, gerçekten mecbur kalırlarsa. Ama genelde ihtiyaçları olmuyor  Ne zaman elime bir veri geçse tembel hayvanların hayata tutunma yetisinden bizim düşündüğümüz adar yoksun olmadığını anlıyorum. Sonuçta 64 milyon yıldır etraftalar. Kendi vücut ısılarını yükseltmekten  aciz olsalardı soyları çoktan tükenmişti “ Tembel hayvanın hayata tutunma kabiliyeti pek çok spekülasyona onu oldu. 1828 yılında Charles Waterton isimli İngiliz doğabilimci “ tüm hayvanlar arasında hayata en sıkı tutunanı bu zavallı biçimsiz yaratık, diğer tüm hayvanları yok edecek yaralar aldıktan sonra uzun bir süre yaşamaya devam ediyor “

Tembel hayvanlar 9,6 saat uyuyorlar.  “Hareket etmemeleri uyudukları anlamına gelmiyor “ diyor Becky. “Günün ve gecenin çoğunu meditasyon yapar gibi sessizce ağaçlarda asılı durup hiç kımıldamadan gözleri açık halde boşluğa bakarak boşluğa dalarak geçiriyor. Bu uyanık ama hareketsiz halleri, enerji tasarrufu yapmaları ve  nihayetinde varlılarını sürdürmeleri için şart”

Peki neredeyse hiç hareket etmeyen, içi mayalanmış yapraklarla dolu bir torba, kendini yenmekten nasıl koruyor ?” Tembel hayvanın peşinde başlıca yırtıcı harpiya kartalı. Bu kartal o kadar korkunç ki, adını antik Yunan mitolojisinde Hades’e ölüleri taşıyan rüzgar ruhlarından almış. Çok eskin gözleri ve pençeleri var.  Tembel hayvan , bu üstün yırtıcıyla boy ölçüşebilir görünmüyor. Gelişmemiş kulaları ve gözleriyle hayatını boğuk ve bulanık yaşıyor. Epeyce körelmiş bu duyuların vahşi kanatlı bir saldırganın yaklaştığını önceden haber vermesi mümkün değil. Tembel hayvanların kendini savunmaktan aciz oluşu Buffon’un bu türle ilgili şikayetlerinden biriydi. “Tembel hayvanların e saldırı ne savunma silahları var.  Kesici dişleri yo, gözleri tüylerle örtülü.” Anlayacağınız tembel hayvan biz gözbağcılık ustası. Görünmezlik pelerinini geçirip yağmur ormanlarında kaybolabiliyor. Kür bir ekosistem ve , kürkteki özel oyuklar su topluyor ve birbirinden farklı seksen alg ve mantar türü için hidroponik bahçe görevi görüyor. Bu da tembel hayvana yeşilimsi bir renk veriyor. Üzerinde 9 tür güve, 6 tür kene, 7 tür akar  ve 4 tür böcek yaşıyordu. Üstünün başının böcek kaynaması tembel hayvana güzellik yarışması kazandırmayacak. Tembel hayvanın sinsi hayatta kalma stratejisini takdir eden ilk isim, hayvanları doğal habitatlarında incelemeyi savunan ve saha ekolojisinin kurucusu kabul edilen William Beebe’ydi. Beebe, 1920 lerin çoğunu Guyana vahşiliklerinde tembel hayvanları gözlemleyerek geçirmiş ve yaşadığı deneyim onu bu yaratığın ilginç özelliklerini kınamak yerine düşünmeye sevk etmişti. “Uyuklayan ve yemek yiyen bir tembel hayvanın yakınına ateş ettim ama neredeyse hiç aldırış etmediler”  Buradan çıkardığı sonuç bu hayvanların aslında çok da sağır olmadığı ama gürültüye karşı genel bir kayıtsızlık gösterdiğiydi”  Bu gevşeme ustalarını ürkütmenin imkansızlığı da başka bir kurnaz kamuflaj taktiği olabilir. Bir harpiya kartalı görseniz ödünüzün patlaması, gizli kalmak isteyen bir yaratık için kullanışsız bir refleks tepkisidir.

Bebee tembel hayvanların aşk şarkılarını duymuş ama çiftleştiklerini hiç görmemiş. Cinsel hayatlarını gözlerden uzak tutmayı başarmaları, tembel hayvanları neredeyse efsaneye dönüştürüyor. Internette doğru duran bir dedikoduya göre tembel hayvanlar o kadar yavaşmış ki çiftleşmeleri dört saat sürüyormuş. Bu doğru değil. Tembel hayvanları çiftleşirken filme çeken ilk insan olarak çiftleşme olayının şaşırtıcı derecede hızlı ve atletik olduğunu söyleyebilirim, görünüşe bakılırsa tembel hayvanların en çabuk yaptığı şey.

Bu durum kulağa romantik gelmeyebilir ama mantıklı. Çiftleşme hareketi gizli kapaklı tembel hayvanın konumu yırtıcılara açık ediyor, üstelik eylem uzadıkça kıymetli enerji harcanıyor.

Becky  tembel hayvanın kakasını hep aynı yerlere yaptığını kameralarla tespit etmiş, peki neden herhangi bir ağacın dibine değil ağacın tepesinden aşağıdaki spesifik noktalara seyahat ediyor? Becky tek sebebinin üreme olduğunu düşünüyor. Dışkı toplama ve inceleme çalışmaları sırasında, bu dışkılardan bazılarını saklıyordu, bir gece dışkı yığınlarının arasında uyurken pencereden gelen tıkırtılara uyanmış. Perdeyi açtığında şoke olmuş. Karşısında duran erkek tembel hayvan gözlerini ona dikmiş, odasına girmek istiyormuş. Becky sabah kulübesinden ayrılırken tembel hayvan hala oradaymış. Birkaç gün boyunca bu ısrarlı tembel hayvan tarafından röntgenlenen Becky, kapıyı açtığında bu tembel hayvan yavaşça içeri girmiş. Sonunda Becky hayvanın neyin peşinde olduğunu anlamış : Brenda’nın kakası. Brenda dışkısı toplanırken günlerdir bağırıyormuş. Becky şu sonuca varmış : pek çok memelinin dışkısında olduğu gibi tembel hayvanın da dışkısı fenomen içeriyor. Dişiler bulundukları konumun ve bir dizi başka kişisel detayın reklamını yapmak için ağaçtan iniyorlar, erkekler de öyle. Galiba tuvalet yolculuğu, tembel hayvanlarda hızlı flörtle aynı şey ( hız hariç )

Becky, “ mantıklı  görünüyor, ağaçlardan inmek gibi büyük bir riskin büyük bir kazancı olmalı ve gelmiş geçmiş en büyük kazanç üremedir” diyor.

Şayet Becky haklıysa, bu gizli kapaklı iletişim sistemi, tembel hayvanın varlığını gizli tutmak için yağmur ormanındaki yuvasında görünmez olmasının başka bir yolu , onları doğal habitatları bu kadar başarılı kılan ve biz insanların anlamasını bu kadar zorlaştıran , hayatlarının motive edici güdüsü. Israrla doğanın uygun gördüğünden daha hızlı hareket eden meşgul iki ayaklı kuyruksuz maymunlar olarak yüzyıllardır tembel hayvanların sinsi başarı hikayesinin ardındaki dehanın yanından geçip gitti. Biraz yavaşlasaydı tembel hayvanın enerji tasarruflu hayatta kalma becerileriyle bize öğretecek çok şeyi olduğunu düşünmeden edemiyorum.”

Hayvanlar Aleminden Uygunsuz Gerçekler , Lucy Cooke

Leave a Reply

Your email address will not be published.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/kozmikpsk/public_html/wp-includes/functions.php on line 5221