*Mutlu görünmüyorsun ‘dedi-
Mutluluk neye benzer, dedim*
Hayatın eksik değil mi, dedi-
Tastamam bir özlem, dedim….
Boş , acı, eksik ‘görünen’ ilk anda ve her zaman doldurulmak , ivedilikle sarılmak için değil… O, önce ve belki sadece “görülmek” ister; ” beni biraz dinle , otur benimle…”
Mümkünse- gelişim ve kendini bütünleme yolculuğu böyle bir paradoksal görünümü içinde barındırır ;’
Olan, olduğu gibi’ makamında,
Demlenebilir misin?
Basitinden gidilmeli ; yüzdeki bir sivilce…
Oynadıkça iyileşmesi gecikir, dile gelmiş gibidir ‘benimle yaşayabilir misin’
“Bir şey yapmayacak mıyız iyileştirmek için?”
“Tahammül aralığı” nda genişleme, sivilceye kulak verince:
Yara-eksik, tahammülünü zorlayan nahoşluk-boşluk , bam teline seslenir ; namükemmel bir parça-nokta, bütünün esenlik- güzelliğini idrake yol, kaşif merakına yakıt olabilir…
Eksik tamam’a
Boş doluya
Yara şifaya
Dinle
…..
#psikolojikzaman
27.7.2020