“Maalesef, hiç şüphe yok ki, bütüne bakıldığında, insan kendisini hayal ettiğinden ya da olmak istediğinden daha az iyidir. Herkes bir gölge taşır, ve kişinin bilinçli yaşamında somutlaşandan  daha karanlık ve yoğundur. Bir aşağılık, düşüklük, bilinçliyse ,kişi onu her zaman düzeltme şansına sahiptir. Dahası bu diğer ilgilerle sürekli temas halindedir, ki değişik görünümlere girer. Ancak eğer bastırılır ve bilinçten izole edilirse, asla düzeltilemez.” 

Jung “Psychology and Religion” (1938). In CW 11: Psychology and Religion: West and East. P.131

İnsanın kendisini iyi biri olarak düşünme meylinin iyi bir yerden geldiğini varsaydığımızda bile bu meylimizin gerçekte kim olduğumuzu görmeye engel olabileceğini hatırda tutmak gerek. Jung’un anlatmak istediği ve gölge olarak tanımladığı kavrama böylece gelelim.

 “En derin anlamında , gölge, insanın arkasında sürüklediği görünmez kertenkele kuyruğudur. Dikkatlice kesildiğinde, gizemlerin iyileştirici serpenti haline gelir. Sadece maymunlar onunla gösteriş yapar.”  Jung, The Integration of the Personality. (1939).

Gölge, temel olarak, psişenin karanlık tarafıdır, karanlık derken görülmeyen , elbette bir nedenle, zira görülmesi hoşa gitmeyen, zihindeki imaja, persona ya uygun olmayan parçalar toplamı. 

Ama gölgeyi daha genel bir anlamda kullanabiliriz. O , sadece bir arketipsel şekil yada paternin karanlık tarafı değildir. Persona nın olduğu yerde gölge de vardır. İyinin olduğu yerde kötü de vardır. Gölgeyi önce şöyle  biliriz : güç, açgözlülük, zalimlik ve katilce düşünceler , kabul edilemeyecek dürtüler, etik ve ahlaki olarak yanlış eylemler.  Gölge bilinçsizdir. Bu çok önemli bir düşüncedir. Bilinçsiz olduğu için, onu yalnızca dolaylı olarak biliriz, yansıtma olarak, aynı Savaşçı, Arayan ve Aşık arketiplerinde olduğu gibi. Yansıttığımız noktada, diğer insanlardaki , şeylerdeki gölgeyle karşılaşırız,  Günah keçisi gölge yansıtmasının mükemmel bir örneğidir. Nazilerin Yahudilere gölgelerini yansıtmaları, arketipin ne kadar güçlü ve korkunç olabileceğine dair ip ucu verir.

The archetypes and the collective unconscious. / Jung, C. G. (Carl Gustav), 1875-1961 / 2d ed. / Princeton, N.J. / 19

Arketiplerin gölge tarafları olduğunu görmek zor değildir. Savaşçı’nın gölgesi, becerilerini güç ve egosu için kullanan despot, hain, Darth Vader; arayan kişi (seker)  arketipi, hakikat ve saflık arayışında  olan iken, gölgesi arayan, gurur,kibir, hırs ve bağımlılıklar tarafından kontrol edilir.  Aşık, ışığı takip ederse, bağlanır ve adanırken, gölge aşık baştan çıkarıcı bir sex bağımlısı veya ilginç şekilde tutucudur( puritan).

Yansıtma fikri ilginç bir nokta ortaya koyar. Demektir ki, gölge konusu hiç de dışarıda değil, gerçekte içerdedir, içimizde. Gölge yansımalar bizim için kadersel bir cazibe taşır. O kişide, orada gerçekten kötü malzemenin nerede olduğunu keşfetmişiz gibi görünür! Ordadır işte! Hayvanı, şeytanı ve kötü çocuğu bulmuşuzdur. Ancak kötü gerçekten var mıdır yoksa kötü olarak gördüğümüz kendi gölgemizin yansıması mıdır? Jung derdi ki evet kötü vardır ama çoğumuzun kötü olarak gördüğü, özellikle kolektif alanda, bir gölge yansımasıdır. Zorluk bu ikisini ayırt etmekte. Ve bunu yalnızca yansıtmanın sona erdiği yeri keşfettiğimizde yapabiliriz. (3)

Jung, her bireyin içinde bütün olduğuna, ancak çoğumuzun kendimizin önemli parçalarımızla bağlantımızı kaybettiğimize inanır. Rüyalarımızın mesajlarını ve uyanık hayal gücümüzü  dinleyerek, farklı parçalarımızla bağlantı kurabilir veya onları yeniden bütünleyebiliriz. Yaşamın amacı kendini bilme bulmadır, dir,  psişenin farklı parçalarını bilmek, ifade etmek ve aralarında uyumu bulmak. Eğer biricikliğimizi fark edersek, bu süreci ele alabilir ve gerçek kendimize dokunabiliriz. Her birey özel bir doğadadır ve çağrısı kendisine göredir. Ve bunlar bilinç ve bilinçdışının birleşmesiyle doyuma ulaşmazsa kişi hastalanabilir.

**

Geçmişimizi kendimizle taşırız, öyle ki, ilkel ve düşük insan istek ve duygularıyla , ve yalnızca büyük bir çabayla kendimizi bu yükten ayırabiliriz. Bir nevroza geldiğinde, her durumda, yoğun bir gölgeyle uğraşmak zorunda kalırız. Böyle bir insan  iyileşmek isterse, bilinçli kişilik ve gölgesinin bir arada yaşayabileceği bir yol bulmak gereklidir.

Jung, Answer to Job” (1952). In CW 11: Psychology and Religion: West and East. P.12

Bir insanı gölgesiyle karşılaştırmak ona ışığını göstermektir. Kişi, birkaç kez, zıt kutuplar arasında yargıç olarak durmayı deneyimlediğinde, “kendi” ile kastedilenin ne olduğunu anlamaya başlar. Gölgesini ve ışığını eş zamanlı  algılayabilen herkes, kendisini iki taraftan görür ve ortaya bulur.”

Jung, Good and Evil in Analytical Psychology” (1959). In CW 10. Civilization in Transition. P.872

İyi ,abartılarak daha iyi hale gelmez,  daha kötüsü küçük bir kötülük umursanmayarak ve bastırılarak büyük hale gelir. Gölge insan doğasının gerçek bir parçasıdır, ve yalnızca geceleri gölge yoktur.”

     Jung, A Psychological Approach to the Dogma of the Trinity” (1942) In CW 11: Psychology and Religion: West and East. P.286

Sorunlarla baş etmemiz gerektiğinde, iç güdüsel olarak karşı çıkar ve karanlığa  giden yola yöneliriz. Yalnızca anlaşılabilir sonuçları duymak ister ve bu sonuçların karanlığa giriştiğimizde ve oradan ortaya çıktığını tamamıyla unuturuz.  Ancak, karanlığa nüfuz etmek için, bilincin bize sunabileceği ışığın bütün güçlerini toplamamız gerekir.” 

Jung,  “The Stages of Life” (1930). In CW 8: The Structure and Dynamics of the Psyche. P.752

 “Her bilinç seviyesinde, ışığın eski gizemi ve karanlığın  saldırısı  tekrar edilir, yeni bir seviye için ışığın artışı…Ve ışığın o küçük artışı daha bir önceki durumun görece karanlığı tarafından saldırıya uğrayabilir. (p. 406) Jung, 1976

“…insanın gelişimine sadece mental açıdan, yada etik açıdan bakmak , bilincin yoğunlaştırılmasıdır. Soru her zaman, büyük ışık, daha fazla ışık, aydınlanma ve berraklaşmadır.Işık her zaman, bilincin bir sembolüdür; görebildiğiniz bir ışık olduğu zaman, ışık vizyonunuza yardım eder, ve o amaç gibi görünür.” (p. 501) Jung, 1976

“Kişi, ışığın şekillerini hayal ederek değil, karanlığı bilinçli hale getirerek aydınlanır.” Jung

Psk. Alev A. Topçu

“Bir oyun mu gölge
Adı körebe;
Büyükmüş gölgem benden
Niye?
Işıksıza denir karanlık
Ve tam karanlıkta olmaz ki gölge
De
Üşürsün
Işığına var
Güneşine”

3.2019/Arin

Leave a Reply

Your email address will not be published.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/kozmikpsk/public_html/wp-includes/functions.php on line 5221