Her ölüm dünyada bir çatlak açar—bir boşluk bırakıp öyle gider her kişi: öteki kişiler de, şimdi o çatlağı kapatmakla , o boşluğu doldurmakla görevlendirilmiş hissederler kendilerini.
Oysa, zamanla , çevre dokunun da çatlaması ve boşalmasıyla , o çatlak belirsiz—öteki çatlaklardan ayırt edilemez—hale gelecek ; o boşluk da zaten yok olacaktır. Ama kişiler bunu düşünmezler: uğraşı dururlar o çatlakla, o boşlukla—ama faydasızdır bu çaba: çatlak kapanmaz, boşluk dolmaz ; uğraşıp durur kişiler kendileri de birer çatlak, birer boşluk olana dek—o zaman da görevi yeni kişiler devralmış bulacaklardır kendilerini…
Oysa önemli olan , çatlağı açıkça görebilmek, boşluğu olduğu gibi yüklenebilmekti.
Çünkü ölüm onmaz; yaşam onarılamazdır.
19.11.1993
O.Aruoba/ Uzak