6 yaşında oğlu için yardım isteyen bir anne, dün…
“ napacağım bu çocuğu bilmiyorum, ağzında hep küfür, anneannesini ittirmiş, odasına girdi diye. Öfkelendim, kapı dışarı ettim, “ dedi yorgun. Baba ne yapıyor sorusuna cevap “hiçbir şey yapmıyor ” “ boş ver hanım “dermiş.
Öfkenin, engellenme-hayal kırıklığı,sınır ihlaline reaksiyon doğal-normal duygu olduğu, ancak çocukta öylece ifade buluşunun ailede disiplin (varyok babaotorite), çocuğun duygularını tanımaması, ailede duygu ifadesinin anne-baba tarafından örneklenmiyor olması nedenle çocuğun derdini-ihtiyacını konuşarak ifade etmeyi bilmemesi , ifade ettiğinde kendisine saygı gösterilmemiş olabileceği gibi çok nedenli bir sonuca işaret ettiğini dinledi, anne…
Şiddet sorunsalı, sorun olarak belirdiği yerin altında çoklu etkenlerin birlikte-birike birike çalışması sonucu toprak üstünde baş gösteren. Dünkü çocuk, gereğince desteklenmez , sorun şimdi görmezden gelinirse– ki şiddet aile içi bulaş başlamış-yarın, yaptım oldu tepkiselliğinin , bu canavarlık nasıl yapılır hayreti konusu bir haberin faili, olabilir, çocuk.
Görünen-görünmeyen veçheleriyle şiddetin fail/taşıyıcısı insanların çoğu, yaygın kanı aksine, akıl hastaları, doğuştan farklı birtakım kişilikler vb değil, olay anına dek sıradanlığın içinde dolanan insanlar, aramızdakiler.
Bu yüzden, iş nerelerden buralara geliyor sorusuyla toplumsal dokunun derinlemesine analizi elzem.
‘Kim olduğunuza daha derinden bakın’, sorun-acının söylediği…
Şiddetin boyu, insanlık tarihince. Güç denilenin benimsenmiş anlam-gerekliliklerinin, güçlü biri neye benzer sorusuna cevapların cinsel kimlik-kodlarla yoğrulmasıyla şekillenmiş bir bileşke sonuç, bana görünen. ( Hofstede kültürel boyutları, “güç mesafesi” bileşeni Türkiye puanı 66 -yüksek-değerlenmiştir…)
Bu toprakların hamuruyla yoğrulanlar, kendilerini neyle nasıl değerli ve değersiz hissediyor, insan- erkek-dişi kimliklerini ne üzerinden inşa ediyor, bu kimliklerin değişimiyle nasıl başa çıkıyor-çıkamıyor?
Cinsiyetle farklılaşan kısımlar, söz konusu; ancak çekirdekte iki cinse de bulaşık birızdırap da söz konusu…
Yüzü ölüme dönük, ölüm soluyan kötü huylu hücreler, toplumdokuda; yaşamla, yıkarak ilişki kurabilen… Başka yolunu bilmediğinden, kendini de, dokunduğunu da kurutan, yutan… Yeşeremeyen yaşamın yerini dolduran ölüm, ötekinin canına da kasıtta ,“ ya benim ya toprağın…”
“İyi insan” olmak ideası, en zorlu senaryoda ne yapacağıyla sınanana dek, öyle olması istendiği için oyle olduğu sanılanlardan, naif bir dilek tadında eser gibi…
Yıkıcıysa potansiyel, tanınsa ve ele alınsa,
kendini böylesi gösterir gölge karanlığa döner mi idi
30.12.2020 Alev
#birlikteöğren