Halihazırda var olan dünya görüşümüze meydan okuyan, farklı bir görüşle karşılaştığımızda meylimiz kendimizi kapatmak ve reddetmek, farklılık ve çatışmaya odaklanarak. İnsanlar bu durumda, çoğun, sadece konuşmadan değil, bütün ilişkiden kaçınmaya gidiyor. Oysa Üretken Uyumsuzluk denilen bir kavram var: Farklılık içeren iletişimleri bir kafes gibi değil, bir tırmanma duvarı gibi düşünerek, zafer kazanma değil ilerleme, birlikte geliştirme adına iletişimde bulunmak, farklılık aracılığıyla.
Bunun için yapıcı diyalog geliştirme yollarını incelemeye ihtiyaç var. Bir yolu, konuşmada en az bir tarafın ‘meraklı’ olmayı seçmesi. Merak konuşmasının amacı diğer insanın bakış açısını anlamak. Karşıdaki kişi, nerdeyse içgüdüsel olarak onaylamadığınız bir şey söylediğinde tepki vermek yerine, ‘daha önce hiç böyle düşünmemiştim’ diyebilmek…
‘Senin açıdan, bu durum nasıl görünüyor?’
Karşımızdaki kişi için böylesi bir merak gösterdiğimizde , o kişi de bizim bakış açımızı duymaya açık hale gelebilir. Kazanım: kendi fikrimizi iyileştirmeye yönelik eksikleri görme fırsatımız oluşur, ve ilişki birbirimizden öğrenmeye merakla geliştirilir.
Fikirlerimiz hatta değerlerimiz farklı olabilir. Ve bir farklılık görünür olduğunda , paydaş olunan her şeyden daha büyükmüş gibi görünebilir. Diğer yandan, paylaştığımız zaman ve zorluklar, üzerinde yaşadığımız toprakların mirası ve insan hamuru, bütün farklılıkların ötesinde ve üstündeyse…