Açıklama, bilgilendirmeden çok, emir-haplar kapış kapış… İlaç bağımlısı değil mi dünya , bir de sokma akıl…
“Ben senin yerine düşündüm , şunu şunu yap, al bu hapı yut…”
…
Kolayı varken niye zoruna gitsin ?
Ama değil mi; her kolayda zor var ve idrak edilmeyen, yeniden ve yeniden karşısında….
…
“Biliyorum diyen, bunu nereden biliyor ? Biliyorum dediğinin ne kadarını icra ediyor , bilgi dilinde mi oluşunda mı ?”
Sorulmadan, sahi ve sahte nasıl ayırt edilir ?
Kendi aklını kullanmayan, aklının araçlarını geliştirmeye emek vermemiş insan, başka bir aklı ne ile nasıl değerlendirir?
Bu bilgi bana ne kadar uygulanabilir demeyen ( kendini tanımadan bilgi-ben uyumu nasıl bilinir ?) kendi hikayesinin, yaşamının mimarı nasıl olur?
…
‘ Efendim üretmiyoruz ….’
Düşünmeyen, sorgulamayan ne üretebilir mi?
Düşünmeyerek üretmemek, düşünmekten korkmak, kurban bilincine çıkan yolun taşlarını örüyor. Düşünmeye mesai vermemek, sorumlu olmamayı , sorumlu olmamak kurtarılmayı (?) beklemeyi büyütmekte…( bknz. atalet )
Düşünme sorumluluğunu devretmek , yaşama hakkından vazgeçmeyle el ele yürüyor.
Hak ve sorumluluk birbirini doğurur, biri birinden ayrılamazken…
19.8.2019
Alev Topçu