Daha çok bilgi daha daha… ?
Bilmek istemenin bir nedeni güvenmek istemek.
Peki yöntem ( veri-bilgi toplama) var olan kaygıyı azaltıyor mu arttırıyor mu, güvenden ne haber, sonuç itibariyle ?
Haberdar olmalı, nerde ne oluyor , yeteri kadar …
Da nereye kadar?
*
Neyi bilemeyeceğini bildiği yere kadar…
Bilmenin içinde neyi bilemeyeceğini bilmek de bulunur,
Neyi bilemeyeceğini, bilmenin sınırını bilmek de , bilmek…
Yaşarız, eldeki bütün verilere karşın, bazı sorulara yanıt bulamadığında, ekstra her veri –girdinin var olan kaos ve kaygıyı arttırmaktan başka işe yaramadığı, nokta…Orayı fark edince zihin-aygıtı soğutmalı- yanmasın, maksat…
Denir ki, “düşünmemek, sorgulamamak, mutluluk…”
Bu iddia, nerede artık belli bir şekilde ve yöntemle düşünmemek gerektiği fark edilemezse ve sahip olduğumuz başka kaynak-araçlar kullanılamazsa, varılması mümkün çıkmazı işaret ediyor olabilir, o tıkanma için, manidar…
Zihin soğurken , kalbe sıcaklık gerektir,
Zihnin kısa kaldığı yerde
Bilmekle güvenmek, kalbii’dir….
#AklınkalbiKalbinaklı
#hizalan
Alev 15.2.2021
Tevfik Duyum
Ne güzel yazılar.