Herşey enerjidir.
Cansız bir obje , güçlü bir nükleer kuvvet tarafından birlikte tutulan atom altı (sub atomik partiküller) parçalardan oluşur.
Aynı şey canlılar için de geçerli, dünyadaki her şey farklı enerji tiplerinden oluşmuştur, elektrik, ses , duygu ve bunlar farklı frekanslarda titreşir.
Suyun bir titreşimi var, buz olduğunda titreşimi değişir, buhara dönüştüğünde de…
Elektrik, bildiğimiz gibi enerjinin en açık şekillerinden
Titreşimse en güçlüsü
Doktor David Hawkins , açgözlülük suçluluk, öfke gibi duyguların 200 ün altında titreşirken neşe, mutluluk ve keyfin 200, karşılıksız sevginin 500 üstü titreştiğini buldu.
Düşük frekans duygulara ana başlıklarıyla bakalım:
1. KISKANÇLIK “Ama -onun- var…”
Kendi haklılığımıza yakalandığımızda hakkımız olduğunu “düşündüğümüz şeyler”yaratırız.
Bencilliğin kulaklara fısıldayan sesi , istediğimize sahip olmamız gerektiğini söyler. Bundan sonra, istediklerimize sahip olanları fark etmeye başlar , sonra da onların bizim olması gerektiği algısını yaratırız.
“İstiyorum” la ilişkiyi düzenlemek ,enerjiyi/ dikkati sahip olduklarımıza çevirmekle mümkün . Zira aynı anda kıskanç ve müteşekkir olmak zordur.
Dönüştür : ” Olanlara daha çok versin. Benim sahip olduklarım listem şöyle başlıyor:………”
2. PİŞMANLIK “Ah Keşkem”
Tanrıyı oynamanın , geçmişte yaşama nın yollarından biri, “ olabilirdi olmalıydı olacaktı” diye dile gelen pişmanlık
Geçmişte yaptığımız bir seçime dalıp, başka türlü olabilidi üzerinde fazla mesai yapmak bize ne getirir ?
İçinde olduğumuz anı , şu an olduğumuz kişiyi takdir etmek kendimizi sevmek zorlaşmıyor mu?
Pişmanlık bize hayatın daha iyi bir formunu kaçırmış olabileceğimiz hissini getirir, depresyon kaygı korku ve fiziksel rahatsızlık olarak kendini gösterir, ifade bulur.
Dönüştür; ” Bugün yeni bir gün “
3. SUÇLULUK “Hep mi Suçluyum ??”
Suçluluk, fiziksel mental, duygusal ve ruhsal olarak içimizi yiyen duygudur.
Çalışılması zor ve gerekli bir duygudur , hayır dediğimizde, evet dediğimizde ve en insan hallerimiz için suçlu hissederiz.
Etrafınızdakilerin beklentilerini, isteklerini karşılayamadığımızda -mantıksız olanlar dahil- suçlu hissederiz.
Doğru ve yanlış’ın ne olması gerektiğiyle ilgili İnançlar oluşturmak da suçluluğu besleyebilir.
Ahlaki koda uygun olmayan bir şey yaptığımızda suçlu hissetmek normaldir ; fakat bu duyguya, uzun süre tutunmak bizi hasta yapar.
Dönüştür: kendini kabul, bağışlama , hata denilenleri derse, kedine anlayış geliştirmeye yol ve yakıt olarak kullanmak.
Yeni eylem disiplinleri kazanmak.
4 KORKU dağları bekler
Gerçekten bir tehdit altında değilsek , korku, yarattığımız bir şeydir, algılanmış bir tehdide verilen reaksiyon-tepki…
Yarattığımız şeyin seçimlerimizi öğretmesine izin veririz. Farkında bile olmayız. Kafamızda senaryolar oluşturur ve onları besleriz.
Kafamızda oynayan senaryoların çoğu gerçekleşmez.
Burada korku duymak ile korkunun kontrolüne girmek arasında ayrım yapmak gerekli görünmekte. Herkes korkar, kimileri korku ile hareket eder. Duygunun davranışı yönlendirmesi faklı durumlardır.
Güven noktalarını belirle. Bunların iç\dış referanslarını. kaynak ve dayanak noktalarını analiz et.
5. YARGI: Ayna Ayna Söyle Bana
Birbirimize ayna oluruz.
Diğerinde fark ettiğimiz, kritik ettiğimiz, aslında kendimizde dikkat etmemiz gereken bir yönümüzdür.
Yargının bir yanında hoşgörüsüzlük bekler.
Diğerinin yaptığı şeyleri, yaşam tarzını sevmek zorunda değiliz.
Diğer yandan, kimseyi küçük görmek, aşağılamak zorunda da değiliz.
Bu, olanlara kör olmamız anlamına gelmez.
Sadece yargılamayı bırakmak demektir.
Dönüştür: Yargım bana benimle ilgili ne söylüyor?
6.SUÇLAMA Sen yaptın/ O nun suçu
İnsanı, suçlamadan daha hızlı kendi gücünden uzaklaştıran ne var?
Suçlama ,kendi gücünü başkasına vermek anlamına gelir , oysa kendisine şu yada bu şekilde davranılmasına izin veren kimdir ?
Dönüştür: Kendi sorumluluğumu alıyorum.
Psk.Alev Topcu