Her şeyin yer değişmekte olduğu kaotik ve eser miktarda yıkım içeren bir zamanda hayatın ve insanların güvenilmez olduğunu iddia etmek aşırı yağmurda toprağın kayacağını önermek kadar sıra dışı, daha fazla değil…
Bu bağlamda, güvensizliği ağzına sakız etmenin ,ilginç bir tarafını göremiyorum.
*
Bir fikir, bir ifade, beyanata, bir duruma getirdiği açılım, insana kattığı değerle paha biçilir, yoksa herkes her şeyi söyler, zor değil…
Ama soru:” bu ne işe yaradı, neyi anlattı şimdi?? “
En kötü, en zorlu denilen anda insanın olan bitenin üstüne çıkmasına, onu aracı kılıp kendini aşmasına yaktığı bir meşale var mı?
Yapabiliyor muyuz sitemden ve sonu gelmez konuşmalardan fazlasını, farklısını ?
*
Güven duymaya kriter, dışarda olan-bitenin, akıp giden hayatın iyi- kötü, kolay-zor olmasıysa hala, dışarda olan bitene rağmen içinde inşa etmekle ilişkili olmasın, tutulan dalların elde kalış hikayesi…
*
Kendine güvenle başkasına yada hayata güven birbirinden ayrı işler değil,
şeyleri birbirinden ayıran, ayırdıklarını nasıl bir araya getireceğini bilir mi? …
*
Hiç bir şeye güvenmediğini ifade eden insan, küsmekte acele etmeden evvel, ‘kendime ne kadar güveniyorum ‘u kendine sorsun, bu dönemi paylaştığı çoğunluğun kendiyle benzer deneyimden geçmekte olduğu hatırda…
30.10.2020
A.Arin