“Yaşam çeşitli insanlara, değişik dillerde hitap eden garip bir ilimdir. Herkese kendi bildiği lisandan ve anladığı dilden cevap verir. Bir takım büyük hakikatler, gözlerinin içine kadar girmesine rağmen bazı insanlar tarafından görülemezler. Gören gözle çevrene bak. Doğayı incele. Gördüğün şeylerden kendine hisseler ( dersler ) çıkar. Ve kendine hisseler çıkarmaya yardım edecek şeyleri aramasını bil.”( Tebliğ K.Kadri )
Pek çok tradisyonda, insanların karşılaştığı bir takım olaylar alınması gereken mesajlar taşıyan sembolik işaretler olarak yani bir tür sembol olarak görülmüştür. Bunlara Batıda omen adı verilmiştir. İşaretlerin fal ile ilgisi yoktur, falda kişinin kendi iradesiyle yaptığı bir davranış söz konusudur, işaretlerde ise kişinin karşısına çıkan olaylar , yani iradesi dışında oluşmuş olaylar söz konusudur.
İşaretler 3 gruba ayrılır:
- Psişik işaretler : (Haberci ) rüyalar, prekongitif vizyonlar , önseziler vb.
- Doğal işaretler: Depremden önce örümceklerin yuvalarını terk etmeleri gibi, hayvanların alışılmış dışı davranışları, toplu felaketlere neden olan doğal olaylar vb. Bunlar doğanın cansız denilen kısmından ve hayvanlardan kaynaklanan işaretlerdir.
- Olayların akışıyla kendini gösteren, olayların akışında gizli halde bulunan işaretler. Bunlar daha ziyade insanın sosyal yaşamında karşısına çıkan olayları kapsar.
İşaretler ve içerdiği anlamlar ya da mesajlar Neo-spiritualizmde “olayların dili ” olarak bilinir. Olayların dilinden anlamaya Sufilikte keşf-i manevi adı verilmiştir. Olayların dili Neo-spiritualist gözle şöyle açıklanır:
Nedensellik ( neden-sonuç zinciri ) kuralının İlahi İrade Yasalarına göre işlediği evrende, rastlantı diye bir şey yoktur ve dünyada meydana gelen her olay , her hareket , her tezahür mutlaka bir anlam taşır. Dolayısıyla kişinin iradesi dışında oluşan , karşılaştığı ( bizzat yaşadığı ), kendini içinde bulduğu veya dışarıdan gözlemlediği her olay , nedensellik kuralına göre düzenlenmiş bir sonuç olup bir anlam taşımaktadır. Hareketlerin, olayların adeta bir dili vardır. İnsanın bu dili anlamaya , öğrenmeye en önemli aracısı, nedensellik kuralını göz önünde bulundurarak yapacağı gözlemlerdir. Kişini iradesi dışında oluşan karşılaştığı olaylar dört grupta ele alınabilir.
- Kişini geçmişteki ( buradaki geçmiş sözcüğü geçmiş reenkarnasyonları da kapsamaktadır ) hareketlerinin sonuçları olarak başına gelebilecek iyi yada kötü olaylar: Örneğin şimdiki yaşamında kimseyi öldürmediği halde yanlışlıkla katil sanılıp suçlu bulunan ve uzun yıllar hapiste kalan bir kimsenin başına gelen bu gruba dahil nitelik taşıyabilir.
- Kişi için sınav niteliği taşıyabilecek olaylar : Örneğin kişinin bir çocuğun bir kedi yavrusunu boğmaya çalıştığını veya görme özürlü bir kimsenin işlek bir caddede karşıdan karşıya geçmeye çalışmasını görmesi bu gruba dahil edilebilir
- Kişinin kendisiyle yada bulunduğu toplulukla ilgili bir mesaj taşıyan uyarıcı olaylar :Örneğin kötü veya kendisi için hayırlı olmayacak bir işi yapmaya niyet etmiş bir kimsenin bu kararından sonra karşısına çıkan söz konusu hareketin yapılmasını engelleyici veya geciktirici olaylar bu gruba girer)
- Uyarıcı bir niteliği olmamakla birlikte, genel veya özel bir bilgi taşıyan olaylar. Gözlemlenmesiyle bir takım ilkelerin yasaların keşfedilmesini sağlayan olaylar bu gruba girer. Örneğin kimi hayvanların kendi yaşamlarına son vermeyi bile göze alarak yavrularını korumaları ( vazife ilkesi) karınca ve arılarda görülen iş birliği veya diğer canlılardan yalıtılmış bir canlının topluluktan ayrı yaşayamaması (topluluk ilkesi ) görevini iyi yapmayan bir organın organizmanın diğer organlarına ve genel işleyişe sorun çıkarması , en fazla bakıma muhtaç yavrunun insan yavrusu oluşu, olgunlaşmış bir meyvenin ağaçtan yere düşmesi vb . Newton, bu son olayın gözlemiyle yer çekimi yasasını keşfetmişti.
İnsan , kendisine “ Bu olay neden benim başıma geldi? Niye bu olayı gözlemlemek durumunda bırakıldım? Karşılaştığım bu olay bir mesaj bir bilgi taşıyor mu yoksa benim için bir sınav mı? sorularını sorarak olayların dilini anlama çabasına girişebilir.
“Olayların dilinden anlamada şu üçlü yöntemi kullanırız. Gözlem, muhakeme, karar… Bazı olaylar için tek gözlem yeterli olmakla birlikte, bazı olaylar için uzun vadeli gözlem gerekmektedir. Yöntemin ikinci adımı olan muhakeme, bu uzun vadeli gözlemlerin sonunda, derin bir düşünüş içerisinde, sentez edilmesidir. Üçüncü adım, bu sentez sayesinde çıkan sonuç ( anlam, fikri, ilke vb) hakkında karar varıp bunu uygulamaktır.”
Olayların içerdiği anlamlar, bazen derece derece yükselen bir sembolizm gösterir. Varlık tekâmül ettikçe, şuurlandıkça, gözlemlediği olayların daha yüksek anlamlarını daha kapsamlı bir şekilde görür.
Neospiritualizm de doğa olayları denildiğinde doğanın yalnızca cansız denilen kısmı ile bitki ve hayvanlarla ilgili olaylar anlaşılmaz:- doğanın bir varlığı olduğundan –insanın karşılaştığı tüm olaylar da “doğa olayları” kapsamında ele alınır. Olayların dili ilgili olarak , Bedri Ruhselman şu bilgileri vermektedir
” Her hareketin, her olayın bir dili vardır. Bu dili anlayabilene olaylar, kainatın sonsuz görünen sırlarından bir iki tanesinin daha nasıl çözüleceğini öğretir. Her hareket tekamül ve gelişimin gerçekleşmesi için gereklidir. O halde her olay bir anlam taşır ve her olay bazı bilgilere ihtiyacı olan bireylere veya topluluklara taşıdığı anlamın şekline göre , küçük veya büyük, hafif veya şiddetli, ve bazen de insanların kafasına vururcasına felaketli ve ıstıraplı karakterler arz ederek gelir… Ne kadar felaketli görünürse görünsün her olay hayırlı, iyi ve insanların yükselmesi için lüzumlu unsurları hazırlayan bir sürü sonucu peşinden sürükler.”
Semboller Ansiklopedisi , Alparslan Salt