Gezegendeki herkes birileri tarafından kötü muameleye maruz kaldığına kesinlikle ikna olmuşken ve ‘trend ‘ rahatsızlıklar listesinde tepeye oynarken Narsizm, bir partnere, patrona, arkadaşa, anne-babaya narsist etiketi yapıştırmak kolaylaşır. Oysa, çoğu insan narsistlerle değil, self-absorbed ( kendine dönük ) kişilerle muhatap… Kendine dönüklük de sinir bozucu olabilir, ama duygusal olarak istismar edici midir ? Hayır ( emotional abuse-duygusal istismar ve sömürgecilik, narsiszmde bulunan ayırıcı nitelikler olarak işaretlenmeli…)
Bu ‘göründüğü gibi değil’ yapıyı algılamak, ben-öteki ilişki dinamiklerine dair anlayışımızı derinleştirme ve sevgi-güç-değer ekseninde yeni sorgu ve derinlikleri bize hediye edecektir, kanaatim.
***Tanım, Semptomlar, Çekirdek Yara; Katmanlar
‘Kendini sevmek’ gerekliliğinden bakıldığında nasisizm eğilimi işaret eden davranışlar çok insanda bulunabilir. Ancak narsist özelliklerin bir kişilik bozukluğu olarak teşhisi ( NPD) bu özelliklerin çokluk ve yoğunluk derecelenmesi üzerinden düşünülmelidir. Diyelim temel 5 nitelikten kaçı, ne derecede bulunuyor ? Kişilik bozukluğu tanımlamalarına giden genel kurallardan biri… Özelliklerin karakter katılığında bozukluk olarak tanılanması son aşamadır. O nedenle her kontrolcü, eleştirisel, kendini abartan kişi için narsist kişilik bozukluğuna sahip (NPD) demiyoruz.
Özel hissetmek insanda bir ihtiyaçsa, hepimizde eser miktarda var olduğunu düşünülebilir. Bu ihtiyacın ifadesi, ortaya çıkış yolu her insanda farklı şekillenir.Bu ihtiyaç , sağlıklı-yapıcı mı (adaptive ) sağlıksız-uyumsuz ( maladaptive) yollarla mı kendini göstermekte- ki bizi davranış kümelerine götürür, sağlıksız davranış modellerinde özel hissetmeye bağımlılık, elde etmek için, kontrolü davranışlar, yalan , sömürü, aldatma, manipülasyon görürüz. Sahte bir ‘kendilik’, yaşam tarzı haline gelmiş, bu imajı sürdürebilmek adına ikame bir hayat geliştirilmiş, psikolojik gelişim durmuştur. Narsist model, sürekli hava kaçıran bir lastik gibi düşünülebilir. O delik görülmek ve lastik tamir edilmek yada değiştirilmek yerine narsist tarafından hava basılmaya çalışılarak hayat geçirilir.
Kendine sevgiyi ‘içeri’den ( öz-kaynaklardan) temin edemeyen narsist yapının, dışarı başarı, güç, statü, güzellik gibi değerlere meyletmesi biraz da bununla ilişkili ve narsistin yönelimleri , ‘değerli’ ve ‘bütün’ hissetmek için kullandığı stratejileri işaret eder. Narsist yapı çemberin içinde girene , içinde taşıdığı acının çeşitli yansımalarını yaşatır, çoğun aşağılar, eleştirir, baltalar, değersizleştirir. İşin ilginç tarafı, dışarı/görünen eylemin şaşası ve asıl kaynağı olan his arasındaki kontrast olabilir; bir iç delik/boşluk nasıl bu kadar ‘ cazip’ ifade bulabilir, dışarı görünen yüzde?
**
Narsist;
Boş hissettiği için, ilgi ister ve diğerlerinin ilgiyi toplamasını önlemeye çalışır.
Hatalı yada aşağılık hissettiği için hayattan daha büyükmüş gibi davranır. ( grandiose)
Utanç hissettiği için hatalarını dile getiremez ( üzgünüm diyemez, ifade ve his dışa vurumu zor duygularda kısır…)
Hatalı hissettiği için sitemkar, suçlamacı olabilir.
Kapana kısılmış hissettiği için, dikkat dağıtma, saldırı yada sıkı savunmaya geçer.
Reddedilmiş yada başarısız hissettiği için, kazanmak için her şeyi yapar.
Küçük düşmüş yada zayıf hissettiği için, diğerlerini etiketleyerek, küçümseyerek, yada kişiliksizleştirerek sabote etmeye çalışır.
Narsistin verdiği bir tepkiye olası soru;“ ne saklıyor olabilir, onda hangi güvensizlik tetiklendi ?”
Narsist tehdit unsuru hissettiği her insan ve şeye saldırır; saldırı savunma ihtiyacından ( yarasından) gelir.
Narsistler ilişkilerinde “eşitlik ve karşılıklılık” değil, kazanmayı arar. Şeffaflık, özgünlük, empati ve asil amaçlar onlara biraz yabancıdır, hele imajları tehdit edilirse.
**
“Her psikolojik aşırılık gizliden gizliye karşıtını içinde taşır veya karşıtıyla yakın ve asli bir ilişki içindedir” Carl Jung (Symbole der Wnadlung,1952)
Narsist yapı dinamiklerini irdelerken Carl Jung’un değerli tespiti kendini hatırlatır…
***Puzzle’ın Kayıp Parçası ; Sevgi
Yakından bakıldığında, narsistin, “namükemmel, hatalı, eksik hissetmeyi kabul etmek” ile arasının bozuk olduğunu fark ederiz. Narsist yapılanma için bunları itiraf etmek, geçersizlik yada aşağılıklık işaretidir, ki katlanılamaz.
Narsist yapı, çoğumuzun, sevmese de kabul etme noktasına geldiği , hayatın bazı temel gerçekleriyle huzursuz-uyumsuz vazıyettedir. Nelerdir bunlar ; insan olarak sınırlarımız var, istediğimizi her zaman elde edemeyiz, her zaman daha güzel yada zengin birileri olabilir, olacaktır ve nihayetinde ölüm yolun sonunda hepimizi bekler.
Ve dikkatli bakıldığında nâmükemmel hatalı ve eksik (?) oluşun insan olarak bizimle ilgili değil hayatın neredeyse olağan hâli olduğu görülebilir, narsist bu namükemmeliyeti “kişisel almak”tadır.
Bu anlamda, narsist yapılanma, bana eksiğin içinde tamlığı göremeyişle alakalı görünüyor. Peki, insanı tamamlayacak, eksik, yetersiz, yarım hissedişleriyle uzlaşının köprülerini kuracak, kendisini olduğu gibi yine de kabulüne kapı açabilecek olan nedir? Sevgi olabilir mi?
Burada derindeki yaraya bakıldığında, insanlığın ortak yaralarıyla benzerlikler görülebilir; sevilmek, değerli hissetmek…
” Yaralarıma, eksiklik ve hatalarıma , yetersizliklerime
-rağmen- sevilebilir miyim, değerli miyim? “
Sevgi ve şefkatin bütünlemesi ve şifası en çok bu “rağmen” noktasında ortaya çıkmaz mı ve hayati değil midir?
Narsistin içinde kovaladığımız ipin ucu, sevgi ve şefkatin ulaşarak iyi edemediği bir yaraya, incinmişliğe çıkar; puzzle’ın kayıp parçası…
Narsist içinde kendisini eksiği gediğiyle kabul edemez, kabul edemediği için sevemez, ve özünü bütünleyemez. Yalnızdır, içeriye , kendine bakarak, yarasının realitesiyle yüzleşmek ve uzlaşmak yerine, dışarıdan , ‘ kendisine veremediği’ni arar. Kendisiyle kör-ebe oynayan, ve bundan zevk alan…
(Burada yetişkin narsistlerin bir zamanlar çocuk olduğunu hatırlamak, anne-baba ilişki modellerinin ve saf sevgiyi belletmek adına çocuğa neler yaşatıldığının önemini bir daha vurgulamak yerinde olur. )
İçinde yetersiz, eksik hisseden tek narsist midir ? Hayır, pek çok insan, bunları hisseder ve bu hisler kendilerini tamamlama, geliştirme çabalarının yakıtıdır. Uyumlu –yapıcı ( adaptive) başa çıkma yöntemleri , yüzleşme, arınma, dönüşümle bütünlenmeye yönlenirken, kişilik bozuklukları ve diğer yıkıcı yapılarda zor hislerle ( eksiklik-yetersizlik ) başa cikmak için kaçma, inkar, diğerlerini sömürme gibi davranış seçimleri görürüz.
O halde; kötü hissetmek ve yaralı olmak’tan çok, bunlarla ne yaptığımız, tepkilerimiz, bakış açımız ve baş etme yollarımız , belirleyicidir, demek mümkündür.
***Narsistlerle İlişki-lenmek: Bir ‘Anlatılmaz Yaşanır’
Narsist özellikler taşıyan kişi, ihtiyaç ve arzularınızı önemsizleştirmenizi ister; sizin için en iyisi olmayan kararlar almanız, kalbiniz, sezginiz ve ruhunuzu yok saymanız pakete dahildir. Kişi kendi odağından narsistin odağı ve dünyasına ‘çekilir’, kendiliğiyle hali hazırdaki ilişkisi bozulmaya, kaybolmaya başlar. ( Narsist ilişki deneyimi olanlarn ‘kendini kaybetmek’ ; ‘bana ne oldu , kendimi tanıyamıyorum’ demiş olmaları mümkün) İlişki narsist hakkındadır, zira narsistin hayatı sadece kendisi hakkındadır. Bir iyi-bir kötü , hem iyi hem kötü birinin yansımasında psişesinde iç savaşa tanıklık ederken kurban , narsist kendine güvenli ve tavizsizdir ; ‘ya ben ya hiç ‘….
Av, ağa takılmıştır.
***NarSİSt Beslenme ve Sindirim Sistemi ( Zombie Food )
Narsistic supply ( narsistik tedarik ) yukarıda bahsettiğim yara kaynaklı açığı yada acıyı sarmak için dışarıdan temin ettikleridir; hayranlık, ilgi, para, cinsellik vs. Beslenmek için birisini seçer , manipülasyon ve akıl oyunlarıyla kontrol altına alır , ‘malı’ edinir, farklı beslenme kaynakları da yedekte bulundurulurken ( ne olur ne olmaz ) ‘seçilmiş’ olana, büyük oyun oynanır. Süreçte , uyari sayılabilecek işaretlerden birisi ‘çatışma yönetimi’ zayıflığıdır. Sorun-çatışma durum-konuşmaları suçlama, haklı-haksız ekseninde güç-kontrol mücadelesine kayar. Pasif-agresif tavır, ‘benimle çatışan sorunludur, kaybeder’ alt mesajı taşır. Bir sorunu çözmek için takım çalışması, işbirliği görülmez. Duyguların derinine in(e)mez. Herhangi bir şekilde, negatif ilgi ( kavga-tartışma ) geri bildirim bile narsist-bağlantıyı besler , bağın tamamen kesimi, genellikle, kesin ve tek çaredir.
Anlatması yaşamasından kolay narsistle ilişki deneyimi, bir yanıyla, bir insanın diğeriyle aşk yaşadığını sanırken onun için gıda deposu ( sadece bir ‘nesne’) olması anlamını taşır. Bu travma kurbanın öz sevgi ve saygısında tamiri zor yaralar açabilir, bir narsistle yakın (?) bir ilişkiden uyanmak ve toparlanmak kolaydır denilemez.
Süreçte, kurbanın deneyimleri arasında, brainwash ( beyin yıkanması ) , silent treatment ( ceza sessizlikleri ) yüceltme ve aşağılama ( duygusal rollercoaster ) gibi trajik durumlar bulunur. Kurban için uyanış sakin olmayacaktır…
Narsist kişilik; şeytan mı melek mi ; narsist özellikle ilişki başlarında kendi mükemmeliyetinin aynası işlevli kurbana hayatında yaşamadığı duyguları yaşatır, zira iyi gözlemcidir, karşıdakinin neye ihtiyacı olduğunu algılabilir ve buna göre tutum ve davranışlarını , stratejisini geliştirip uygulayabilir. Ancak ilişkinin bir noktasında, karşısındakini eleştirme, kontrol edici davranışlar ve yukarıda sayılanlar yoğunlaşır.
Kurban , kendini kendinden şüphe ederken bulabilir; “aslında iyi biri, beni düşünüyor, ama neden üzülüyorum, ben hatalıyım galiba, daha çok dikkat etmeliyim, kötü biri olsa … ları yapar mıydı ???” …
Narsistle iliskide olan kişinin yaşadığı duygusal-zihinsel işkence süreci bir bir kara delik tarafından yutulmaya benzetiyorum ( Ama delik yalnızca narsistte midir ? )
Kurban, “neden bu insanlasın “ sorusunun cevabını kendi içinde bulmak üzere yola çıkmalıdır, çünkü, narsistle kesişen bu ızdıraplı ve ibretlik yolculuk kendinden kendine olabilir.
Kendi bütünlüğüne…
***Yara- Muhasebe-Uyanış
Herhangi bir ilişkide sorulabilecek temel sorulardan biriyle başlayalım; ‘beni bu ilişkide tutan nedir?’
Farklılık- çatışmaların içinden saygı ve sevgi ile yol almak mümkünse ve ilişkiler buna destek olmalı ise ( idealde) bana saygı duyduğunu hissetmediğim bir insanla beni ilişkide tutan bendeki hangi yapılar ? ( Zira bu deneyimi ben seçtim: sorumluluğu al- ki bu iç hasta-yaralar teşhis edilip, ameliyat edilecek )
Ameliyat sürecinde; kendini sevme-kendinle ilişkinin yeniden yapılanmasıyla, “gerçek sevgi nedir, neye benzer ?” sorusuna yeni tanım ve cevapların oluşması el ele yürür.
Anne-babayla ilişkiye dayanan, belki kabuk bağlamış, çocukluk deneyim-yaralarının üzeri açılır, farkındalıkla, ki süreçte bunlar muhtemelen kaşınmıştır.
Çocukluktan kalma hatalı sevgi kodları, ve uzantısı yetişkin ilişkilerinde alma-verme dengesi dinamikleri sorgulanır. Kurban için hapishaneden kurtuluşta şu soru belirir; “narsist partnere ( ve hayatımda herhangi bir insan-öteki’ye ) verdiğim sevgiyi kendime veriyor muyum , yoksa diğerine vermeye delice çabam kendime veremememin ikamesi mi, yerine koyduğum mu ?”
Bu noktada, “yeterli(lik)-değerli(lik) soru, sorguları önem taşır.
Empat denilen, özellikle diğerinin acısını hissetme kapasitesi yüksek, verici ( kendisine vermeyi bilir mi ) yapılar narsist için favori partner adaylarıdır… Hikayenin sonunda kurban kendi yanılsama-kandırmacalarını görebilir; diğerini kurtarmak yada sevmek ( gibi görünen ) , kendisinden kaçışın gölgesinden başka bir şey olmayabilir. Kendine vermeyi bilmedikleri, kendini sevgi-kabul geçmişi değerlendirme-yüzleşmeleri deneyimlenir.
Diğer bir sorgu, narsist karakterde aldanılan, göz boyayan g-örüntülere dair, güç tanımlarını ve değer yargılarını içerebilir; Gerçek güç ve değer nereden gelir, nasıl tezahür eder ?
Dolayısıyla, eski -kurban değerlerini değişmiş bulabilir ; narsistin hayalet imgesinin ışıltısına kapılmaya neden olan nedir sorusu sorulmuş ve dışarıda gözünü kamaştıran ışığı kişi, kendi ruhunda görmeyi öğrenmeye başlamıştır.
Öz’e Uyanış….
Son Söz
Narsisizm bize insan ruhuna dair neleri gösterir?
Narsistle ilişkilenmek neyin sınavı olabilir?
Sınavın kazanım ve hediyeleri neler olabilir?
Böyle bakmak bu olgunun çıktılarını, kendilik bilgisi ve bütünlenme yoluna katmayı mümkün kılar.
Narsist ile ilişki hikayesi , hayal kırıklığıyla el ele, yanılsamaların ölümü, dışarıda aranan kahraman-kurtarıcıların emekliye ayrılışı ve kişinin kendi-kendine daha ‘yeter ve değer ‘ hale gelişine yol olabilir.
Yaşam yolunda düşe kalka yürürken, olmazsa olmaz hata, yara , eksikleri nasıl ele aldığımız, nasıl iyileştirerek güzelleştirdiğimiz, hayâl kırklığı ve engellenmelerde neye dönüştüğümüz, ortalarda görünmeyen değerli hikaye… Popüler kültürün göstermeyi tercih ettiği reklam hayatlar, hülyalı yanılsamalar, ‘san’al gerçeklerin öte yanı…
Çağın ruhu narsisizm i üflüyorsa , güç ve sevgi hâlâ ‘ ya biri ya diğeri’ gibi geliyorsa, insanlık sevgiden yana yaralı , sevgiyi anlamaya hâlâ yolda olabilir…
24.7.2019