Sağlıklı insan ilişkilerinin hayati bileşenlerinden biri, sınır koyma becerisi.
Geçmiş deneyimlerimiz ya da yetiştirilme şekline bağlı olarak, ilişkilerde sınır koymak , bazılarımızı için zor olabilir.
Sıklıkla, çocuklukta sınır koymayı bilmeyen bir ebeveyn veya diğer kişi ile büyümüşsek ilişkilerde sınır koymayı ‘öğrenmek ‘ durumunda kalırız.
Sınır koymak ana hatlarıyla, nasıl çalışır?
Adım 1: Kendi Duygularınızı Tanıyın
Etkili sınırlar koymak için ne hissettiğimizi biliyor olmamız gerek.
“Şu kişinin yorumu kötü mü hissettirdi?
Falanca insanla görüştükten sonra hep tükenmiş mi hissediyorum?”
Duygu , his tespitini kendimizde yapabilmek önemlidir, çünkü, olay, durum, kişilerin bize nasıl hissettirdiğini bilmek kendimizi tanıma, yönetebilme ve gereğince , ilişkilerde kendimizi konumlamaya yardımcı olur. “Ben nasıl hissediyorum” kendini diğerinden ayırma sorularından birisi.İlişkilerde zayıf yada rahatlıkla geçilebilir sınırları olan çoğu insanda durum şudur ki; diğerinin his-düşünceleriyle, kendilerininki, birey olarak ne hissettikleri hakkında fikirleri kalmamacasına iç içe geçer.
Ortamdan uzaklaşmak, kendini değerlendirmek , kendin ve diğer kişi arasındaki ayrımı bilinçli bir şekilde yapmanın bir yoludur.
Adım 2: Sınırlarınızın nasıl geçildiğini tanımlayın
Duygunu tespit ettikten sonra , hissettiren durumları tanımlamak önemlidir.
“Diğer kişi sürekli ödünç para istiyor ve geri vermiyor mu?
Gecenin geç saatinde, uyumaya çalışırken, arkadaşınızın mesajlarını cevaplamak zorunda kalıyor ve uyuyamıyor musunuz ?
Bu kişi size sürekli eleştirel yorumlarda mı bulunuyor
Bu kişi sürekli size sorunla mı geliyor
Sürekli randevularına geç kalan bir danışanınız mı var” vb
Adım 3: Sınırlarınızı nasıl koymanız gerektiğini belirleyin
Bir kere tükenmiş , aşırı yüklenmiş ya da basitçe kötü hissettiren şeyin ne olduğunu belirledikten sonra kişiye ne söylemeniz gerektiğine karar veriniz.
Kişi sizden her zaman ödünç para alıyor ancak geri vermiyorsa aldığı borçları ödeyene kadar borç veremeyeceğinizi
Gecenin geç saatinde mesaj atan ya da arayan arkadaşınıza uyumanız gerektiğini
söyleyebilirsiniz veya cevap vermeyebilirsiniz.
Size sürekli eleştirel yorumlarda bulunan kişiye bu şekilde konuşulmasını onaylamadığınızı ve bunu kabul etmediğinizi söyleyebilirsiniz.
Adım 4: Merkezlenin
İlişkilerde sınırlar zayıf olduğunda genellikle 2 şey olur
1. Diğer kişiden bir tepki gelir
2. Kendini suçlu hissedersin
Bu yüzden, kendi içinde merkezlenmek önem taşır.
Basitçe nefes almak ve vücutla uyumlanmak ile başarılabilir.
Duygularınızın değerli olduğunu hatırlayın.
Sınır koymak, bu anlamda kendine değer vermek, özen göstermek ve ilişkiyi dengelemek gerekliliği olarak ortaya çıkmıştır.
Adım 5: İfade edin
Sınırlarının bilinir olması ifade edilerek sağlanabilir.
Diğer kişiden tepki gelirse ya da kişi tartışmak istiyorsa basitçe uzaklaşmak ve kendinizle ilgilenmek en iyisi olabilir.
Gerçek şu ki , diğer kişi bir tepki veriyorsa, çoğu zaman sınırlarınıza saygı duymuyordur.
Bu saygısızlığı tartışmaya girerek onaylamak, sınırlarımızın zayıflığını gösterebilir.
Dışarıdan gelen tepkiyi onaylamak ve o tepkiye odaklanmak tepkinin sahibine şunu söyler; kendi merkezimizde değiliz ve istediğimiz şey ile ilgili kendimize güven duymuyoruz.
Adım 6 : Kendinize özen gösterin
Sınır koymak dışarıdan, diğer kişiden bir tepki yarattıysa ya da kendinde suçluluk uyandırdıysa kendine özen gösterme zamanı gelmiş demektir.
Yürüyüşe çıkmak, egzersiz yapmak, doğada zaman geçirmek, ya da mutlu eden şeyleri yapmak yeniden merkezlenmek için kendine yardım etme yolları.
Olup bitmiş şeyin draması ile ilgili konuşmalar yapmak, çoğu kez stres ve korku temelli düşünceyi canlı tutar.
Durum analizi için merkezlenip akıl serinliğine kavuşmayı beklemek sağlıklı olur.
Sevdiğim bir alıntıyla bitirelim;
“Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yaşayacaksınız
Ama bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun
Ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda”
Cibran
Psk. Alev A.Topçu