“Duyguya kapılıp gitmek yerine bir adım geri atıp bu duygular karşısında yapabileceğim bir şey var mı diye sorabilmek, bilinçli bir ilişki anlayışının ilk adımı olsa gerek. Ekseriyetle ilişkiyi daha iyiye götürmek için bilinçli bir şekilde hareket etmiyoruz. Bi şeyler kötüye gittiğinde hemen aşkımız öldü deyiveriyoruz. Aşka içimizdeki volkan ateşiymiş gibi davranıyoruz. Ki bunun artması veya azalması için bir şeyler yapılabilir. Aslına bakarsanız arzunun kendisinin ve işleyişinin arkasında bir dizi mantık vardır. Psikolojik ilişkiler çağının gelmesini dört gözle bekliyorum. Yani iki kişinin ilişkiyi hormonlar tarafından kontrol edilen bir tür gizemli, yarı ilahi bir güç gibi gömediği, zira bu içindeki mantıksal dinamiklerle anlaşılabilecek bir şey” Alain de Botton söyleşisinden…
İlişkiler konusunda bitmek bilmeyen ve bitmeyecek görünen gündemlerimiz mevcut. İlişkilere yüzeyden bakmak genel meyil , diğer yandan bu işlerin nasıl işlediğine kafa yormadıkça anlayıştan yana kıt tekerrürler kaçınılmaz.’İnsan neden ilişkilenir, bir ilişki bende ve diğerinde ne anlama gelir ‘gibi soruları sorduğumuzda, ilişki dinamiklerinde temel unsurlardan “yakınlık” konusuyla karşılaşırız.
Yakınlık ( intimacy ), başka bir insanla etkileşimde olduğumuzda ( Into-Me-See) kendimizle karşılaşma yeteneği-kapasitesi olarak tanımlanır. “Öteki aracılığıyla kendine yaklaşma” olası hale gelir. Yakınlığın ,diğeri onaylı ve kendinden onay alan 2 türüne bakmak, işleyişe dair bir anlayış kazanmak için değerli görünüyor. 2 türden birincisi çoğumuzun yakınlık olarak algıladığı şey, ikincisi daha meydan okuyucu ve kişisel büyümeye daha anahtar.
1.Diğeri tarafından doğrulanmış yakınlık ( Other Validated İntimacy ) Başka bir insan tarafından doğrulanmış yakınlık, en doğal yakınlık biçimi. İlişki kurduğumuz kişinin, onlarla paylaştıklarımızı doğrulamasını, açık, alıcı olmayı ve kendi kırılganlığımıza duyarlı olmamızı içeriyor. İlişki kurduğumuz kişi, duygularımızı onaylamak istemiyorsa yada bunu bir nedenle beceremiyorsa, paylaşım alanında, “ güvensiz” hissedilir, paylaşımda bulunmak iyi hissettirmez. Bu iyi hissetmeyiş, bizi acıdan, alaydan ya da aşağılamadan koruyandır da. Bu durum, normalde karşımızdaki insanla , o insan açık ve bizim paylaşma arzumuz gibi paylaşma arzusu ve yeteneği gösterdiğinde bir şeyler paylaşmak isteyişimizde fark edilebilir.Bu tür yakınlık ile ilgili potansiyel sorun, ilişki kurduğumuz insanın bazen duygularımızı doğrulamak istememesidir: karşımızdaki kişi, kızgın, uzak, sıkılmış, savunmacı veya sadece ilgisiz olabilir. Bu durumda, sıkışıp kalırız ve ilişkide yakınlığının anahtarının karşımızdaki insanda olduğunu düşünürüz. O insan , bizi dinlemek isteyene, buna hazır ve açık olana kadar uzun süre bekleyebiliriz. Dikkat edilirse, diğeri tarafından onaylanmış yakınlık yapılanmasında, bir paylaşımda bulunmak için karşımızdaki insana bağımlı kalma durumu söz konusu. O insan, açık değilse, güvenli bir alan yoksa, yeterince sabırlı veya yeterince sevgi dolu değilse, paylaşımda bulunmamaya meyil olası. Karşımızdaki insanın bizi dinlemeye istekli olmasını beklerken, ilişkinin yakınlığının anahtarının o kişide olduğunu var sayıyor olabiliriz. Peki alternatifi var mı ?
2. Kendini doğrulayan-Öz onaylı Yakınlık ( Self Validated İntimacy )Bu tür yakınlıkta, ilişkide olduğumuz insan açık, alıcı, doğrulayıcı ve hatta sevgi dolu olmasa bile, bizim için önemli olan bir şeyi paylaşmayı seçmek söz konusu. Elbette, ilişkide olduğumuz kişinin bizi dinlemesini umut ederiz ancak burada bir paylaşımda bulunmamız o insanın açıklığıyla koşullu-bağlı değildir. Bu, insanların “beni görmesine” izin verme eylemidir (Into-Me-See). Ve bu, cesaret ve belirsizlik ve kaygı yaşanan anlarda kendine tutunmayı gerektirir. Bunu nasıl yapabiliriz?
Başkalarıyla iletişim kurmanın iki modunun mümkün olduğunu biliyoruz: öz sunum ( self presentation ) ve kendini ortaya koyma-açık etme ( self exposure ) Özsunum ( self presentation ) Öz-sunum, daha önce anlattığınız ve başkaları üzerinde bir etkisi olduğunu bildiğiniz bir şeyi paylaşma eylemi. “Hitlerimizi” ortaya çıkarmak da denilebilir, hepimizde vardır. Başkalarının bu kişisel sunumlara gösterdiği tepkinin bilinmesi, karşımızdaki insandan gelebilecek tepki konusunda bize neredeyse emin bir pozisyon verir (diğeri tarafından doğrulanmak ) İletişimin bu modu, özsunumla ilgili sorun, gerçek bir kırılganlık ( vulnerability ) heyecan , yüksek risk enerjisi taşımaması. Dahası, kendini sunma karşımızdaki insandan daha fazla kendini sunum şeklinde geri dönüşü besler, dolayısıyla konuşma, sığ ve hatta sahte hale gelebilir. Alternatifi, Kendini ortaya koyma( self exposure ) Kendini Ortaya Koyma ( Self exposure )Kendi kendini sunmanın tersi, kendini ortaya koyma başka bir deyişle broadcasting live ( canlı yayın ) Bu modda, karşımızdaki insanın nasıl tepki vereceğini bilmemiz gerekmez. Burada bir bilinç akışı gibi duygu ve düşüncelerini paylaşmak söz konusu. Bu iletişim niteliklerinin psikoterapide ( immediacy skills) ve tiyatro doğaçlamasında etkili olduğu kanıtlanmıştır. Tüm bu terimler aynı şeyle ilgili: karşılaşmanın “şimdi ve burada”sına dair olanı ifade edebilme yeteneği.Kendini ortaya koymak risklidir, zira paylaşımımızın karşımızdaki kişi tarafından nasıl alınacağını ve yorumlanacağını bırakmayı gerektirir. Ancak, zaman içinde bu doğadaki paylaşımlar, nerede ve ne zaman paylaşacağımızı kontrol ettiğimiz bir dürüstlük ortamı yaratmaya destek verir.İletişimin bu modu, karşılaşmalarda kişisel ve ilişkisel büyüme için çok önemli olduğu, araştırmalarca gösterilen, kopma (yanlış anlama anları) ve onarım (uzlaşma anları) oluşumunu arttırır. Oz sunumun ötesinde kendini ortaya koymaya nasıl geçilebilir?
1. Ortak bir diliniz olması için bu yazıyı ilişkide olduğunuz kişiyle paylaşabilirsiniz. Bu ilişkide büyümek istediğinizi ve niyetlerinizin dürüst ve samimi karşılaşma-buluşmalar için olduğunu hatırlatın.
2. Sohbetlerde bir şeyi abarttığınızı, saçmaladığınızı veya öz sunum yaptığınızı fark ettiğinizde durun.Kendinize ve ilişkide olduğunuz kişiye, onu etkilemeye çalıştığınızı veya ona sempati duymaya çalıştığınızı itiraf edin. Kendini ortaya koymak( öz maruziyet-self exposure ) yerine öz-sunum ( self presentation ) kullandığımız anı bilmek, kendi kendini doğrulayan yakınlık türünü ( self validated intimacy ) geliştirme yoluyla yine de ilişkide yakınlık doğasını geliştirir.Kendimizi her ortaya koyuşumuzda, yakınlık becerilerimizi geliştiririz. Şimdi ve buraya dönmek yoluyla , ilişkimizin öz onaylı yakınlık doğasını geliştirdiğini fark edebiliriz.
3. İlişkide olduğumuz kişinin şaşırması yada hayal kırıklığına uğraması mümkün, kırılma ve dramalar olasıdır, bu anlarda kendinize tutunmak ve bu sürecin sonunda bağınızın derinleştireceğine inanmayı seçmek mümkün.
4. “Hit” hikayelere dönme ( öz sunum ) durumunda affedici olunmalı. Güvensiz hissedildiğinde, öz sunumla kendini korumak doğaldır. Bunun yapıldığı anları fark etmek önemli.
5. Karşısınızdaki kişiyi dürüst olmadığı için suçlamak yerine kendi öz sunumunuzu ( self presentation ) en aza indirmeye çalışın. Böylece önce kendinizi rahat hissettikten sonra, öz sunum modunda olduğunu hissediyorsanız bunu karşınızdaki insana yansıtabilirsiniz.Kendimizi ortaya koyma ( self exposure ) yoluyla günlük etkileşimlerimizde küçük yakınlıklar yaratabiliriz. Zamanla, bu küçük ortak yakınlıklar ilişkilerimizin duygusal tonlarını genişletmeye hizmet eder. Her şey herhangi bir anda başlayabilir – gerçeğimizi karşımızdaki kişiye gösterme riskini almayı seçtiğimiz her hangi bir anda.
Psk.Alev Topçu
Assael Romanelli Ph.D. Psychologytoday,The Art of intimacy, makalesinden faydalanılmıştır.